İsmi oldukça telaffuz edilmeye başlanan, roman ve filmlerde dahi işlenen dejavu olayı, patolojik bir durumdur. Kişilerde bazen bilinçlilik ve gerçeği algılama durumları bozulabilmektedir. İşte böyle durumlarda ilk defa görülen bir olay ya da yer kişilere daha önce görülmüş ya da yaşanmış olarak gelebilmektedir. Dejavu, bilinç durumundaki bozukluklar nedeniyle daha önce yaşanmış duygusuna kapılma durumudur.
Dejavu en yalın haliyle, yaşanan bir olayı veya görülen herhangi bir mekanı daha önceden görmüş olma duygusudur .Kelime anlamı itibariyle bu anlama gelmektedir. “Deja” kelimesi Fransızca’da daha önceden anlamına gelirken, “voir” kelimesi ise görmek anlamına gelir. Kelime ” deja “kelimesinin ve “voir “fiilinin geçmiş zaman çekimi olan” vu “kelimesinden türemiştir.
Beyin bazı durumlarda görüntü ve ses gibi girdileri beyne giriş anı sırasında algılayamayabilir. Bu durumun nedenleri arasında ise yorgunluk ve stres gelmektedir. Beynin bu gibi nedenlerden dolayı algılamada zorluk yaşaması dejavuya neden olabilen bir durumdur. İlk başta algılanamayan sonra ise algılanan girdiler, algılandığında kişi bu girdiyi daha önce yaşamış hissine kapılabilir.
Beyinde çeşitli loblar bulunmaktadır. Sağ ve sol lob milisaniyeden daha az bir zaman farkıyla çalışırsa da dejavuya zemin hazırlanmış olabilmektedir. Burada bir lob diğerinden daha önce algılama yaptığı için geç algılayan lob geç algılanan bu durumu daha önceden yaşanmış hissine kapılır. Bu durumun nedeni ise nöronlarda bulunan aksonlardaki küçük sapmalardır. Dejavunun bir diğer nedeni ise bu şekildedir.
Dejavu durumu önceden yaşanmış hissine kapılmayken bir de bu durumun tersi bulunur. Onun adı ise jamais-vu dur. Eğer bu durum yaşanırsa kişiler tanıdıkları yerlerde yabancılık çekerler. Bu durum da, aynı şekilde dejavunun oluşmasında yer alan sebeplerden dolayı ortaya çıkmaktadır. Dejavu durumuyla ilgili birçok araştırma yapılır. Bu araştırmaların birisi ise insanların %70’den fazlasının hayatlarında en az bir kere de olsa dejavu yaşadıklarını ortaya koymuştur. Bir süre sonra dejavunun en son ne zaman yaşandığı unutulmaktadır.
Dejavunun yaşanmasında farklı tür yaklaşımlar da bulunur. Bir yaklaşıma göre yaşanan bir olay beyin tarafından hafızaya alınır. Daha sonra bu olayın yar gerçekçi bir biçimde zihne yansır. Bu durum dBeyinyla ilgili bir yaklaşımdır flashback diye tanımlanır.
Beyinde farklı türlerde hafızalar bulunur. Bir olay yaşanırken, ses duyulurken ya da görülürken vb. gibi durumlarda o andaki bilgiler ilk önce kısa süreli belleğe yerleşir. Ardından ise bilgiler uzun süreli belleğe aktarılma sürecinden geçer. Bilgilerin bu uzun süreli belleğe geçişi sırasında bir sapma olabilmektedir. Bu sapma yolu kısaltma şeklindedir. Bilgi normal yoldan saparak uzun süreli belleğe iletilir. Bunun sonucunda o andaki algı kişiye uzun süreli bellekten gelmiş gibi olur ve böylece dejavu durumu yaşanır. Bu durum dejavuya yapılmış farklı bir yaklaşım olarak nedenlerdeki yerini almıştır.
Bunların yanı sıra dejavu durumu farklı sinirsel hastalıklarda da yaşanabilmektedir. En çok ise sara nöbetleri öncesinde bu durumla karşılaşılır. Kişide dejavunun çok sık bir biçimde yaşanıyor olması aynı zamanda bir çeşit sara hastalığının belirtisi olabilmektedir.
Özellikle çocukluk ve ergenlik dönemlerinde dejavu çok fazla yaşanıyorsa doktora başvurulmalı ve sara hastalığı olup olmadığı anlaşılmalıdır. Yetişkinlerde ise bu durumun yaşanması stres, yorgunluk veya diğer sebeplerden ötürü olabilmektedir.